Saturday, October 29, 2011

bugun benim dogumgunum

bugun degil aslinda. ama insan bu basliga karsi koyamiyor; teoman'in sarkisi da guzeldi (gecen fizy'de dinlemeye calistim, onun yerine kadinim cikti, kapatmadan evvel 30 saniyesine maruz kalip 30 m. dalisa gectim). velhasil, bugun cumartesi ve artik bu aksam dogumgunumu kutlamak icin kutlu dogum haftasi cercevesinde son sansim gibi gorunuyor. o zaman onwards and forwards. elimizde ne varsa ortaya koyacagiz (cok yok).

simdi dogruya dogru, esas dogumgunum, tahmin ediyorum ki 33 senelik kariyerimin en kaybedenler kulubu dogumgunuydu. aylar oncesinde "x, y, z" diye parametrelerle (diyelim) siraladigim dileklerden -tanri varsa ve dinlemis idiyse tuhaf espri anlayisina veriyorum, thanks old boy- sadece x ekseninde gerceklesti. boyle olunca butun denklem birbirine giriyor. neticesi: "hic yoktan iyidir"den ziyade "hay aminakoyim ben boyle isin."

daha mutlu bir dogumgunumden. ben zannettiginiz beni tutan annem. solda: sardunyalar. hep sardunyalar.


kisisel dramimi uzatacak degilim; zaten persembenin gelisi carsambadan, pazartesinin gelisi pazardan belli olmustu. 23 ekim gunu van depremi haberiyle sarsildik. en azindan bir kismimiz sarsildi. diger bir kismimiz halaya cikti; "7.4 yetmedi mi?" soyleminin kemalist versiyonuyla bir sure eglestiler. neticede, en azindan benim genis cevremde, mahalle baskisi etkin olmus olacak ki, sesler kesildi. ama o mideme yumruk yemisim hissini unutmam mumkun degil. birer sehir efsanesi olduguna kendimi inandirdigim yardim kolilerinden tas, bayraga sarili sopa gibi seylerin ciktigi haberlerinin gercek oldugunu ogrenmemle basim hepten dustu. aylar oncesinden girdigim kutlu dogum haftasi (cok orijinal) zevzekligi yurt capinda kriz trajedisine donustu. ve iste bu seneyi de boyle yemistik. derdim, "dogumgunum ziyan zebil oldu"dan ziyade bundan sonraki her dogumgunumde oyle veya boyle bu korkunc haberleri hatirlayacak oldugum gercegi. fil gibi de hafizam var anasini satayim.

33'u bitirip 34'in ilk gunlerini yasarken hissettiklerim kendimden cok simdiye kadar sadece haritada gordugum, fotograflardan bildigim bir sehirle ilgili. bir de van kedileri ve kucukken haritaya dogru yere cizmeye calistigim ama seklini hala hafizamda net olarak cikarabildigim van golu ile. ileride kismetse van'i yine kedileri ve goluyle hatirlayabilmek dilegiyle.

"and if good fortune never comes, here's to whatever comes!"

Friday, October 14, 2011

Poppies in October

Even the sun-clouds this morning cannot manage such skirts.
Nor the woman in the ambulance
Whose red heart blooms through her coat so astoundingly --

A gift, a love gift
Utterly unasked for
By a sky

Palely and flamily
Igniting its carbon monoxides, by eyes
Dulled to a halt under bowlers.

O my God, what am I
That these late mouths should cry open
In a forest of frost, in a dawn of cornflowers.

Sylvia Plath, 1962

annem senelerdir dogumgunlerimde gelincikli bir kart atar (ya da simdilerde verir).