Sunday, November 22, 2009

2012: Marduk gelecek

Aksamustune kadar uyudugum cok ender gunlerden birinde (bugun) hava kararmisken uyaninca depresyonun pencesine dusmemek icin filme gitmeye karar verdim. Peki hangi film? 2012: Marduk gelecek, bittik tukendik, olduk. Depresyona girmemek icin iyi bir film mi? Evet, cunku dunyanin sonu geldi konulu eserleri hep takdir etmisimdir. 2012 muthis geyikler barindiran bir film; Independence Day'in kulaklarini cinlatan cok sahnesi var. Amerikan baskani gene kahraman, ama bu sefer siyah. Zamanla degistik tabii hepimiz. Izlerken birkac sey hesap ettim. Birincisi 2012 Araliginda hala doktoramin bitmiyor olusu. Filmde bir suru "doktor bilmemkim" muhabbeti var. Ben orada olsam hala doktor bilmemkim degilim. Bu beni uzdu. Akademiyaya yeterliligimi ispatlamadan dunyanin sonu gelsin istemiyorum, arti bu benim Nuh'un gemilerinden birine alinma sansimi da epey kisitliyor gibi. Ben kanser gecirdim? falan desem, o daha da kotu, bunun geni kotu diye eksi puanlari topladim demektir. Bu sebeple, dunyanin sonunun mesela 2030 gibi yuvarlak bir rakama cekilmesini rica ediyorum. 2050 dersek en guzeli. O tarihe kadar kendimi kanitlarim diye umuyorum (ya da olmus olurum.)

Bunun haricinde, Oxford gibi bir sehirde apokaliptik filmin etkisi cok yuksek olmuyormus, bunu da gordum. Nuyorkun donup felaketlerin geldigi bir baska film olan ve su an adini unuttugum eseri sehrin bizzat kendisinde izledigimizde, disari ciktigimizda en azindan bir on bes dakika "uaauuv buralar hep donduydu ehehe kekeke" gibi geyigini yapmak imkani olmustu. Oxford kimsenin umrunda degil. Cikinca da zaten buraya apokalipsin falan ugramayacagini net olarak goruyorsun. Yaklasik 1150'den beri ogrencinin apokalipsi zaten burasi, daha ne felaketi olsun?

Surekli birlik beraberlik temasinin islendigi bir eser olmasi da canimi sikti. Burada bir ve beraber olacagim kimse yok. Sokakta hayvan bile yok? Felaket gelse ne yapacagiz, biri bunu bana aciklayabilir mi? Kime sarilacagim mesela? Kimle kahramanlik pesinde kosacagim? Neyse tarih 21 Aralik'ti sanirim; term time degil, oyle bir durumda evde mevde olmam lazim. Tamam rahatladim.

Otobiyografik yazimi okuyan okurlara en icten selamlarimla. Filme arkadaslarinizla geyik yapmak icin gidebilirsiniz. Ozellikle NYC, D.C., California'nin herhangi bir sehri, Londra gibi yerlerde tadi cikar. Hindistan'i da cok gosterdi, orada da tadi cikabilir, ama herkes bade oldu, onu soyleyeyim.

Thursday, November 12, 2009

Byzantine intrigues



John I Tzimiskes (you can tell he's the bad guy with a name like that) killed his uncle Nikephoros Phokas while Nikky was asleep, on the floor of his room, in front of his icons. Apparently, Tzimiskes had been having an affair and was in league with Theophano, Nikephoros' wife (in name only, as Phokas had been living a chaste life after his first wife's death -romantic) and the Empress had let John and the plotters in the palace -they were dressed as women.

Says Leo the Deacon, contemporary chronicler.

On the left, nice manuscript image of Nikephoros Phokas, on the right, a coin with John Tzimiskes, being crowned by the Virgin.